28 Şubat davasında hüküm giyen 83 yaşındaki emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan, eşinin sağlık durumu hakkında yeni bir açıklama yaptı. Çetin Doğan’ın taburcu edildiğini ve cezaevinde gönderildiğini duyuran Nilgün Doğan, hukuki süreçle ilgili bilgilendirme yaparken, Doğan’la birlikte cezaevinde tutulan ve yaş ortalaması 80 olan beş komutanın durumunun ağırlaştığını paylaştı.
Doğan, İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinin 5 Nisan 2023 tarihinde Çetin Doğan’ın ‘sürekli hastalık ve kocama’ durumu ile ilgili verdiği detaylı raporun, diğer sağlık raporlarıyla birlikte yaklaşık bir yıl önce Adalet Bakanlığı tarafından işleme konulması için Cumhurbaşkanlığına sunulduğunu, ancak ‘cezanın kaldırılması’ işlemleri oldukça kısa sürede tamamlanmasına rağmen, eşiyle beraber 28 Şubat davası hükümlüsü 5 komutan için söz konusu sürecin askıya alındığını öğrendiklerini açıkladı.
Çetin Doğan da gönderdiği mesajında, ‘Artık vakit ülkemizde yaşanan bütün haksızlık, hukuksuzluk, yokluk ve yoksulluğa ve de yolsuzluklara savaş açıp, ülkemizde aydınlık yarınlar için taşıdığımız umutları yeşertenlere destek ve güç vermek zamanıdır’ dedi.
TIKLAYIN – Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan: Son 45 günlük süreçte sağlığı tamamıyla bozuldu
FETÖ davasından tutuklu eski Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili tarafından iddianamesi yazılan 28 Şubat davasında hüküm giyen 83 yaşındaki emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın son durumuyla ilgili eşi Nilgün Doğan açıklama yaptı, eşinin de mesajını paylaştı.
Çetin Doğan’ın taburcu olduğunu duyuran Nilgül Doğan, ‘Buca Yüksek Güvenlikli 1 No.lu Cezaevinde ömrünün yeteceği kadar nöbetine devam etmek üzere yoldadır. Yaşadığı çok ciddi bir sağlık krizini atlatmış olmakla beraber, resmi özel raporlarda belirtilen kronik hastalıklarının eşimin için yarattığı hayati risk, özellikle cezaevi şartlarında geçerliliğini korumaya devam etmektedir’ dedi.
28 Şubat davası nedeniyle cezaevinde tutulan ve yaş ortalaması 80 olan beş komutanın durumu ağırlaşıyor. Çok sayıda sağlık sorunu yaşayan komutanlar tüm çağrılara karşın cezaevinde tutulmaya devam ediyor.
Çetin Doğan’ın hukuki süreciyle ilgili de bilgi veren Nilgün Doğan’ın açıklaması şöyle:
“Daha önce duyurduğum gibi, 1 Mart 2023 Cuma gecesi saat 23:00 sularında sağlık durumunda ani olarak başlayan gelişme sonrası, iki aşamalı acil müdahale ve akabindeki yoğun bakım ve tedavisinin ardından eşim bugün itibariyle hastaneden taburcu edilmiş bulunuyor. Şu anda kendisi Buca Yüksek Güvenlikli 1 No.lu Cezaevinde ömrünün yeteceği kadar nöbetine devam etmek üzere yoldadır. Ege Üniversitesi Hastanesinde eşimin hayatını kurtarmak için yoğun ilgi ve tedaviyi esirgemeyen yetkin öğretim üyelerine, yardımcılarına ve de tüm sağlık çalışanlarına ailece minnet ve şükranlarımızı sunuyorum. Yaşadığı çok ciddi bir sağlık krizini atlatmış olmakla beraber, resmi özel raporlarda belirtilen kronik hastalıklarının eşimin için yarattığı hayati risk, özellikle cezaevi şartlarında geçerliliğini korumaya devam etmektedir. Bu vesile ile, kimi basın mensuplarımızın hukuki süreç ile ilgili tarafıma ilettiği soruları maddeler halinde yanıtlamak isterim.
- Adalet Bakanlığı’nın 20/1 sayılı Genelgesi uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığınca resen başlatılan süreç ile Anayasanın 104/16 Maddesi kapsamında İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinin 5 Nisan 2023 tarihinde eşimin ‘sürekli hastalık ve kocama’ durumu ile ilgili verdiği detaylı rapor, diğer sağlık raporlarıyla birlikte yaklaşık bir yıl önce Adalet Bakanlığı tarafından işleme konulması için Cumhurbaşkanlığına sunulmuştur.
- Benzer raporlar verilen 28 Şubat hükümlüsü 8 kişi ile başka suçlardan hükümlü bir kısım şahıslar için Anayasanın belirtilen maddesi uyarınca ‘cezanın kaldırılması’ işlemleri oldukça kısa sürede tamamlanmasına rağmen, eşimle beraber 28 Şubat davası hükümlüsü 5 silah arkadaşı için söz konusu sürecin askıya alındığını öğrenmiş bulunuyoruz.
- Bu kapsamda avukatımız Sayın Dr. Serkan Cengiz, hak ihlali nedeniyle Anayasa Mahkemesine (AYM) bireysel başvuruda bulunmuştur. AYM, detaylı dilekçemizi Adalet Bakanlığına göndererek görüş talebinde bulunmuştur.
- Adalet Bakanlığı 06.03.2024 tarihli cevabi yazısına Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı’nın değerlendirmesini de ekleyerek, özetle ‘Anayasanın 104/16 kapsamındaki yetkinin ve görevin kullanılmasının Cumhurbaşkanının takdirinde ve kişisel bir af mahiyetinde’ olduğunu vurgulamıştır.
- 5. Avukatımız Sayın Dr. Serkan Cengiz, AYM’ye Adalet Bakanlığının konuya ilişkin yanıtının Anayasaya ve evrensel hak ve hukuk ilkelerine aykırılığını aşağıdaki hususları vurgulayarak yanıt vermiştir.
- -Anayasamızın 87. Maddesinin açık hükmü uyarınca ‘genel af ve özel af yetkilileri münhasıran Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin uhdesindedir.’ Anayasanın 6/3 Maddesi uyarınca ‘hiçbir kimse veya kurum, kaynağını Anayasadan almayan devlet yetkisini kullanamaz.’
- -Anayasa’da 2017 yılında yapılan değişiklikle söz konusu 104/16 maddesinin eski halindeki (‘Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi ile belirli kişilerin cezalarını hafifletmek ya da kaldırmak’) ‘belirli’ sözcüğü kaldırılarak metindeki muğlaklık giderilmiş ve Anayasanın diğer maddeleri ile uyumu sağlanmıştır.
- -Anayasanın 104. Maddesinde Cumhurbaşkanının Devletimizin yürütme erkinin başı olarak görevleri belirtilmiş ve kendisi bu görevlerin ifası için yetkilendirilmiştir. Bu yetki, bir keyaiyet/takdir mahiyetinde olmayıp, söz konusu maddede yer alan hükümlerin resmi tıbbi raporlarla ‘sürekli hastalık, sakatlık ve kocamışlık’ hali saptanan bütün hükümlülere ayırım yapmadan uygulanmasını gerektirir.
- -Yukarıda arz edilen çerçevede AYM’nin talep ettiği Adalet Bakanlığı değerlendirmesine karşı yapılan nihai savunmaya ilişkin AYM henüz bir karar vermemiştir.
- Ülkemizde 28 Şubat davasına ilişkin hak hukuk arayışımızın tükenmesi sonucunda yine avukatımız Sayın Dr. Serkan Cengiz tarafından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AI]HM) bireysel hak ihlali kapsamında 3 28.07.2023 tarihinde müracaatta bulunulmuştur. Dava sürecindeki ihlallerle ilgili ön incelemeyi tamamlayan AI]HM, söz konusu davaya esastan bakmaya karar vermiş ve ilgili başvuru numarasını tarafımıza bildirmiştir. Daha önce de belirttiğim üzere ailem ve ben, eşim için ayrıcalıklı bir muamele asla istemiyoruz. Ancak eşimin, ayrımcılığa maruz bırakılmaksızın, kendisiyle aynı durumda olan kişilere halihazırda tanınmış olan Anayasal sürecin tamamlanmasını bekliyoruz. Hayatta kalabilmesi için tesadüflerin değil, hak ve hukukun, daha fazla gecikme olmaksızın tecellisini umuyoruz. Son olarak, Çetin’i hastaneden cezaevine yolcu ederken, bütün yurtseverlere iletmemi istediği kısa bir mesajı aktarmak istedim.”
Çetin Doğan’ın mesajı da şu şekilde:
‘Güzel yurdumun her köşesinden, her kesiminden bana destek ve güç veren yiğit yurttaşlarım; Sizlere askerce en veciz teşekkür olan ‘Sağ olun!’ diyorum. Artık vakit ülkemizde yaşanan bütün haksızlık, hukuksuzluk, yokluk ve yoksulluğa ve de yolsuzluklara savaş açıp, ülkemizde aydınlık yarınlar için taşıdığımız umutları yeşertenlere destek ve güç vermek zamanıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu laik, demokratik, sosyal hukuk devleti Cumhuriyetimizin sevdalılarına gönül dolusu sevgi ve saygılar, esenlikler dilerim. Çetin Dogan’